Viyana Tıp Üniversitesi bünyesinde yürütülen bir araştırma, standart tüketim alışkanlıklarına sahip bir bireyin haftalık ortalama 5 gram; yani bir kredi kartı büyüklüğünde mikro ve nanoplastik tükettiğine dikkat çekiyor. Bunun nedeni ise plastik atıkların doğaya salınması yoluyla toprağa ve suya karışan bileşenler. Peki, kamuoyu için oluşturduğu bu büyük tehdide karşılık tek kullanımlık plastikler ülkemizde ne zaman yasaklanacak?
Dünya genelinde beşeri faaliyetler sonucu oluşan toplam atık miktarının yüzde 10’luk kısmında plastikler yer alıyor. Bu atıkların tek başına yüzde 50’sini ise tek kullanımlık plastik ürünler oluşturuyor. Bu nedenle Kanada, İngiltere ve pek çok AB ülkesi geçtiğimiz yıllarda tek kullanımlık plastiklerin yasaklanmasına yönelik uygulamaları bir bir hayata geçirdi. Tek kullanımlık plastiklerin yasaklanmasına olan ihtiyaç, 2024’ün ocak ayında sunulan bir yasa teklifi ile TBMM’de de gündeme getirildi.
Kanunun 2 yıllık bir geçiş sürecinden sonra yürürlüğe girmesini öngören teklife göre, sürdürülebilir tercihler karşısında Türkiye’de de halihazırda geri planda kalmaya başlayan kullan-at plastiklerin devri, artık devlet otoritesiyle daha hızlı bir sona yaklaşacak. Peki, mevcut tabloya göre bu yasanın ülkemizde ne zaman yürürlüğe girmesi bekleniyor?
Nanoplastik ve Mikroplastikler, Gıda Güvenliği ile Sağlığı Tehdit Ediyor
Nanoplastik adlandırması 0,001 milimetre (mm)’den daha küçük plastik parçacıklarını ifade ederken, 0,001 ila 5 mm arasında olan parçalar ise mikroplastik olarak tanımlanıyor. Plastik atıkların -kontrollü bir şekilde de olsa- doğaya bırakılması sonucu oluşan bu zararlı maddeler, endüstriyel tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle üretilen hazır paketli gıdaların yanı sıra deniz mahsulleri, içme suyu ve deniz tuzu yoluyla insan vücuduna giriyor. Bu da plastik atık hacminin, daha da önemlisi tek kullanımlık plastik üretiminin bir an önce azaltılmasını şart kılıyor.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile Türkiye’ye BM Desteği
Birleşmiş Milletler tarafından 2030 yılına kadar gerçekleştirilme hedefiyle öne sürülen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar), bireylerin refah seviyelerini iyileştirme ve ekosistemi koruma gayesiyle 17 farklı başlık altında 169 alt hedefi içeriyor. 193 ülkenin imzasıyla Ocak 2016’da yürürlüğe giren bu hedeflerin gerçekleştirilmesi adına ülkemizde BM Türkiye ve devlet iş birliğiyle çalışan ortak kuruluşlar tarafından kapsamlı faaliyetler yürütülüyor.
BM’nin SKA’ları, tek kullanımlık plastiklerin 2024 yılı içerisinde olmasa da önümüzdeki yakın süreçte ülkemizde de yasaklanacağına dair güçlü bir gösterge niteliğinde. Öyle ki ekosistemin korunmasına ilişkin SKA’lar ve alt hedefleri içerisinde, zincirleme olarak olumsuz etkiler yarattığı için tek kullanımlık plastiklerin üretim, kullanım ve doğaya salınımının kontrol altına alınmasına yönelik ciddi tedbirlerin gereksinimine vurgu yapılıyor. Türkiye’nin bu alanda tam olarak ne zaman yasal düzlemde somut adımlar atacağı ise hem reel sektör hem de son tüketici tarafından merakla bekleniyor.
Tek Kullanımlık Plastik Tehdidine Karşı İlk Çözüm: Sürdürülebilir Bireysel Seçimler
Daha sürdürülebilir tüketim tercihleriyle tek kullanımlık plastik maruziyetini giderme noktasında hükümetler kadar bireylere de büyük iş düşüyor. Bireylerin bunun için günlük yaşam rutinlerinde atmaları gereken ilk adım, yeniden kullanımı risk taşıyan plastik kaşık, tabak, çatal, bıçak ve en önemlisi de pet şişe gibi gereçlerden uzaklaşmak. Bir diğer çözümü ise gıda tercihlerini mümkün olduğunca organik sertifikalı besinlerden yana yapmak oluşturuyor. Böylece hem tek kullanımlık plastik atık üretiminin hem de istemsiz mikro ve nanoplastik tüketiminin önüne geçilmesi kolaylaşıyor.
Tüketim alışkanlıklarınızı daha sürdürülebilir seçimlerle değiştirmek için ilk adımınızı hemen şimdi atabilirsiniz: Wefood X SuCo Matara!