Sürdürülebilir Beslenme Felsefesi: Raw Food Akımı ve Dünyadan Rakamlar

Sürdürülebilir Beslenme Felsefesi: Raw Food Akımı ve Dünyadan Rakamlar

Raw food diyeti 1800'lü yıllardan beri uygulanmakla birlikte, Taste Wise isimli sitede yayınlanan 2023 tarihli Raw Food raporuna göre günümüzde restoranların yalnızca yüzde 0,02'si menülerinde çiğ gıda sunuyor. Ancak 2006 ila 2016 yılları arasında yapılan bir araştırma, Amerika Birleşik Devletleri'nde söz konusu yıllarda çiğ yiyeceklere olan ilginin artış yönünde olduğunu gösteriyor. Raw food diyeti doğrudan tüketilebilir çiğ öğünlere erişim zorluğu nedeniyle yeterince yaygınlaşmasa da dünya çapında etkisini sürdürüyor.

Raw food ya da “çiğ beslenme” kavramı, yiyeceklerin çiğ olarak tüketildiği ve ısıl işlem görmemiş, genellikle rafine edilmemiş ve işlenmemiş gıdaların tercih edildiği bir beslenme yaklaşımı. U.S. News & World Report’taki Raw Food Diet adlı makalede raw food/çiğ beslenme kavramının, sarılığını çiğ elma yiyerek tedavi eden bir doktordan sonra 1800'lü yılların sonunda ortaya çıktığı paylaşılıyor. 

Çiğ beslenmenin insan sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlayabilmek için yapılan araştırmalar hala sürüyor. Günümüzde çiğ gıda diyetinin sayısız varyasyonu bulunuyor. U.S. News & World Report'ta yer alan bilgilere göre, raw food diyeti uygulayan insanların günlük tükettikleri besinlerin yaklaşık yüzde 75 ila yüzde 80'i 46 derecenin altında ısıtılmış bitki bazlı gıdalardan oluşuyor. Öte yandan, dünya üzerinde çok az insan yüzde 100 çiğ bir diyet uygulayabiliyor.

Pişirme İşlemi Gıdaların Besin Değerini Olumsuz Etkiliyor

Raw food akımının temsilcileri, pişirmenin yiyeceklerdeki vitaminlerin çoğunu yok ettiğini ve bağışıklığı güçlendiren besinleri öldürdüğünü, bu diyeti bu nedenle desteklediklerini belirtiyor. U.S. News & World Report sayfasındaki Raw Food Diet adlı makalede de bu görüşü destekleyen veriler ortaya koyuluyor. Makaleye göre, sebzeler 46 derecenin üzerinde pişirildiği takdirde enzim ve vitaminlerini yüzde 50 ila yüzde 75 oranında yitiriyor.

Raw Food Diyetinin Etkileri Hala Tartışılıyor

Çeşitli araştırmaların ortaya koyduğu verilere göre, çiğ beslenme programının insan sağlığı üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunuyor. Çiğ gıda diyeti uygulayan kişiler üzerinde yapılan The Journal of Nutrition isimli dergide yayınlanan bir çalışmaya göre, bu diyet kolesterol ve trigliserit seviyelerinin düşmesine yardımcı oluyor. Bununla birlikte raw food diyetinin "sağlıklı kolesterol" olarak bilinen HDL kolesterol seviyesini de düşürdüğü, ancak birçok kişide B12 vitamin eksikliğine yol açtığı gözleniyor.

Uzun süreli raw food diyeti uygulayan insanlar üzerinde yapılan başka bir çalışmaya göre, vücut yağlarında büyük oranda azalma görülüyor. Yapılan gözlem çalışması, çiğ beslenmeye geçtikten sonra erkeklerin ortalama 9 kilo, kadınların ise 12 kilo kaybedebileceğini gösteriyor.

Raw Food Diyetine İlgi Artıyor

Raw food diyeti vitamin ve mineral bakımından ideal beslenme için uygun bir alternatif olarak kabul ediliyor. Ancak toplumda çiğ beslenmeye yönelik farkındalık gelişmediği için diyet tüm dünyada hak ettiği ilgiye henüz ulaşabilmiş değil. Bununla birlikte diyet boyunca tüketilen bazı yiyeceklerin popülerliği de artıyor. Son bir yıl içinde raw food diyeti uygulayan insanlar en çok soğan tozu, adaçayı ve smoothie tercih ediyor. 2006 ila 2016 yılları arasında ABD’de yapılan bir araştırmaya göre ise çiğ suşi, soya filizi, çiğ istiridye ve çiğ biftek tüketimi artış gösteriyor.

Çiğ beslenme felsefesi, U.S. News & World Report sayfasındaki 3 Ocak 2023 tarihli en iyi diyetler listesinde 24'ncü sırada yer alıyor. Raw food diyeti diğer listelerde ise şu şekilde sıralanıyor:

Raw food akımının kısıtlayıcı bir diyet olması nedeniyle kolaylıkla uygulanamadığı vurgulanıyor. Ancak son yıllarda sosyal medya sayesinde popülerliğini artıran raw food diyetinin gıda sektöründe tekrar yaygınlaşması bekleniyor. 

Kaynaklar: